[ estetik cerrahi ]

Hakkında

Estetik cerrahi adından da anlaşılacağı üzere yüzün ve vücudun daha güzele olan yolculuğudur. Estetik kavramı çağlar ve kültürler boyunca değişse de, insan vücuduna ait güzellik kriterleri nerdeyse hep aynı kalmıştır ve kişi bu kriterlere ne kadar yakınsa kendini o kadar iyi hissetmektedir. Estetik cerrahi tam da bu noktada devreye girer ve kişiye bu arayışta eşlik eder. Estetik cerrahinin sihri kişinin en uygun ve en güzel seçeneği bulabilmesidir.

[ Estetik Cerrahide ]

Sıkça Sorulan Sorular

Hangi Estetik Cerrahi Operasyonları Yapıyorsunuz ?
  • Burun estetiği (Rhinoplasty)
  • Göz kapağı estetiği (Blefaroplasty)
  • Yağ enjeksiyonu ile yüz gençleştirme
  • Hollywood yanağı ( Bişektomi)
  • Kepçe kulak ameliyatı
  • Gamze yapımı
  • Yüz ve boyun germe
  • Meme küçültme
  • Meme büyütme
  • Meme dikleştirme
  • Meme büyütme ve dikleştirme
  • Kanser ameliyatından sonra meme yapımı
  • Jinekomasti ameliyatı
  • Karın germe
  • Kol germe
  • Bacak germe
  • Yağ alma (Laser veya vaser)
  • Brezilya popo yapımı (Popoya yağ enjeksiyonu)
  • Kilo verme sonrası vücut şekillendirme
  • Genital estetik
  • Dolgu ve botoks uygulamaları
Rhinoplasty Nedir ?

Rhinoplasti buruna daha estetik ve doğal görünüm sağlamak için yapılan bir ameliyattır.Hörguç varsa çıkarılır ve genellikle tip restore edilir ( Kaldırma vb ) kalın olan burun çatısı incetilir ve daraltılır. Ameliyattan sonra tamponlar bir ila iki günde çıkarılır ve alçı birinci haftada alınır. Şişlik olması normaldir. Morluklarda olabilir ama hepsi geçicidir. Hastaların burunlarının tam oturması 6 ay kadar zaman alır. Bu süre içerisinde her gün daha güzelleştiğini görmek hastaların memnuniyetini arttıracaktır.

Burnunuz yüzünüzle uyumlu olmalıdır. Eğer burnunuzda göze hoş gözükmeyen bir kemer varsa, burnunuzun uç kısmı aşırı derecede sarkıksa veya burnunuzun fazla kalın veya ince olmasından ötürü burnunuz yüzünüzün geri kalanıyla orantısız görünüyorsa, rinoplasti bu sorunların aşılması için mükemmel bir çözümdür. Rinoplasti (burnun yeniden şekillendirilmesi) görünümünüzü değiştirerek özgüveninizi arttırabilir ve sağlığınıza olumlu yönde katkıda bulunabilir.
Ameliyattan sonraki dört hafta boyunca ağır faaliyetlerden kaçınılmalıdır. Bu süreçte güneş ışınlarından ve burnu yaralayabilecek her türlü risk faktöründen uzak durulmalıdır. Gözlük kullanılıyorsa, burnun üzerine yük binmesini önlemek için bant kullanılmalıdır.

Rhinoplasty Sonrası Morluklar ve Şişlikleri Nasıl Azaltabilirim?

Morluklar ve şişlikler her bünyede farklı olur. Buradaki anahtar buz tatbiki ve hareketlerin kısıtlanmasıdır. Kalp atımını ameliyat sonrası ilk bir haftada 100 ün üzerine çıkaracak aktivitelerden uzak durun. Morluklar ve şişlikler ilk 4-5 günde maksimum olur, 7-10 gün içinde ise büyük oranda geriler. Burun içi basıncını artıracak hareketlerden sakının, ıkınmayın, hapşıracaksanız ağzınız açık hapşırın. Başınız kalp seviyesinin üzerinde, bir kaç yastıkta yatın. Tuzlu yemeklerden uzak durun. Morlukları daha erken azaltacak bir takım kremler ve vitaminler de reçeteye ekliyorum.

Burun son haline ne zaman gelir?


Şişliklerin önemli bir miktarı ilk 2 haftada inmektedir. Geri kalan şişliklerin inmesi ise ilk 2 ayı bulmaktadır. Ancak burnun tamamen inmesi ve oturması “cild kalınlığına” bağlı olarak 1-1.5 yıl sürmektedir. Özellikle burun ucunun şekil alması 6.- 9. aydan sonra başlar. İnce ciltli hastalarda bu süre biraz daha kısa olabilir. Burun cildi ince olsun kalın olsun, sabır en büyük dostunuz olacaktır.

Ne Zaman Spora Başlayabilirim ?

Burunun kanlanması oldukça zengindir. İlk 4 hafta burunun iyileşmesinde kilit dönemdir. Kalp atımının 100 ün üzerine ve kan basıncını arttıracak spor ve aktivitelerden uzak durun. Burun tekrar şişebilir ve morluklar oluşabilir. Hafif tempoda yürüyüş en iyisidir. Gerçek anlamda spora ameliyattan 1 ay sonra başlayabilirsiniz. Eğer bir spor salonuna gidiyorsanız, üyeliğinizi dondurmak için doktorunuzdan rapor alabilirsiniz. Kontakt sporlarından ve yüzünüze darbe alabileceğiniz sporlardan uzak durmak akıllıca olacaktır.

Ameliyat Sonrası Erken Dönemde Neler İle Karşılaşacağım ?

İlk gece hafif bir sızı veya şişliklerin gerginliğine bağlı olarak hafif bir ağrı olabilir. Soğuk veya buz tatbiki, gerekirse bir ağrı kesici ile kolaylıkla atlatılabilir. Sadece burun dışında şişlikler değil, burun içinde de şişlikler, ödem, hafif kan sızıntısı, pıhtılar ve silikon plaklarınız olacaktır. Tüm bunlara bağlı olarak da flaster, dikiş, plastik alçı ve silikon plaklarınız 1 hafta sonra çıkarılıncaya dek burundan rahat nefes alamayacaksınız. Ağızdan nefes almak zorunda kalacaksınız, ağız ve dudaklarınızın kuruması ve buna bağlı olarak da ilk 1 hafta gece uykularınız biraz bozulabilir. İlk bir kaç gün burun ucundan kan ile karışık sızıntı olması da son derece normaldir.

Yara Bakımı Nasıl Yapılmalı?


Burun ucundaki dikişlerin bakımı en iyi günde bir kaç defa oksijenli suya batırılmış Q-tips ile yapılır. Dikişlerin etrafındaki kan, pıhtı ve kurumuş sekresyonları vucudda en iyi bol oksijenli su köpürterek çıkarır. Oksijenli su ile iyice temizlendikten sonra antibiotikli krem (bactroban vs) sürebilirsiniz. Temiz bir yara bakımı postoperatif iyileşmede önemli bir yer tutmaktadır. Burun içindeki kan, pıhtı ve sekresyonların yumuşaması ve daha sonra atılımının kolaylaşması için hafif hafif burun içine okyanus suları veya bu iş için özel olarak hazırlanmış sprayler kullanın. Çok faydasını göreceksiniz.

Cilt bakımı nasıl yapılmalı?


Bir hafta boyunca cildiniz flaster ve plastik alçıların altında kaldığından dolayı, burun cildinin günlük yağ atılımı ve temizlenme mekanizmaları sekteye uğrar. Burun uç bölgesinin cildi kalın, özellikle yağ bezelerinden zengindir. Cerrahi travma ve ödem de cildinizi daha da yıpratır. Flasterler çıkarıldıktan sonra ezilmiş şiş cilt bir kaç gün içinde dengeye kavuşacaktır.

Liposuction nedir ?

Liposuction vücudun belli bölgelerinde oluşmuş lokalize yağ toplanmalarının vücuttan alınmasıdır. Bu bölgeler genel de bel, karın, basenler, sırt, kollar ve gıdı bölgesidir.

Liposuction İçin kimler uygun ?

İdeal kilosunda veya yakın, diyet ve egzersiz ile veremediği lokalize yağ toplanması olan sağlıklı kişilerdir. Liposuction bir kilo verme yöntemi değil vücut şekillendirme ameliyatıdır. Bu ameliyat için sağlıklı olmalısınız ve ameliyat sonrası beklentinizi net olarak doktorunuzla paylaşmalısınız. Gerçekçi olmayan beklentilerde bulunmanız yanlıştır. Liposuction ile fazla olan yağlarınız alınır ve düzgün kontürleri olan bir vücuda kavuşursunuz. Beraberinde yağ hücreleri de alındığı için lipo yapılan bölgelerinizden bir daha kilo almazsınız. Eğer kilo alacak olursanız söylenilenin aksine bu kilo vücudunuza dengeli olarak dağılacaktır.

Ameliyat sırasında bölgelere lokal anestezik solüsyon enjekte edilir. Bu sıvı yardımıyla lipo kanülleri yağ dokusu içinde daha rahat hareket ederler. Sonuçta şişlik, morluk ve ağrı daha az olur.

Liposuction günlük ameliyatlarındandır. Normal günlük aktivitelerinize 2-3 gün içinde rahatlıkla dönebilirsiniz. Ameliyat sonrası yapılan bölgeleri destekleyici korse kullanmanız gerekmektedir. Korse kullanım süresi 15-20 gündür 4-6 hafta içinde sonuçları görmeye başlamanızla beraber net sonucu görebilmeniz 6 ayı bulmaktadır.

Liposuction alınacak yağ oranı güvenli limitler dahilinde ise son derece risksiz bir operasyondur.

Göğüs büyütme ameliyatı nedir ?

Göğüs büyütme bir kadının göğüs boyutunu, şeklini ve dolgunluğunu artırmak için yapılan cerrahi bir işlemdir. En başarılı sonuçların alındığı plastik cerrahi operasyonlardandır. Tüm dünyada en sık yapılan estetik operasyonların başında Göğüs büyütme ameliyatı gelir.

Genel olarak kadınlarda gerek genetik, gerek doğum sonrası emzirme sonrası göğüs dokusunu kaybetme durumu nedeni ile küçük göğüs yapısına sahip olur veya daha sonrasında estetik nedenle göğüs büyütme ameliyatına ihtiyaç duyar. Kadınların bir kısmı hayatı boyunca dik ve büyük göğüslere sahip olmak isterken bir kısmı küçük yapıda göğüslere sahip olmak isteyebilir. Göğüs büyütme yöntemleri içerisinde en uygun ve en sağlıklı çözüm silikon Göğüs protezidir. Göğüs büyütme ameliyatı dünyada yapılan en eski ameliyatlardandır. Göğüs protezi sağlık açısından herhangi bir problem teşkil etmez. Gelişen son teknoloji ile Göğüs protezinin 5-10 yılda bir değiştirilme ihtiyacı ortadan kalkmış, Göğüs protezleri ömür boyu kullanıma sunulmuştur.

göğüs büyütme operasyonu öncesi silikon nasıl belirlenir ?

Göğüs büyütme operasyonu öncesinde hasta ile yapılan muayene sonucunda hasta isteği ve plastik cerrahi doktorunun da fikirlerini lanse etmesiyle protez şekline ve boyutuna karar verilir. Protezler şekil bakımından damla ve yuvarlak olarak ikiye ayrılır. Yuvarlak olan protezler şekilleri gereği özellikle göğüs üst kısmını (dekolte bölgesini) daha iyi doldurdukları için tercih edilmekteyken damla protezler anatomik olarak alt kısımları daha dolgun oldukları için alt polde daha dolgun ve doğal bir görünüme yardımcı olur. Prova ile doğru şekil ve büyüklük belirlenerek ameliyat öncesi muayene tamamlanır.

göğüs büyütme ameliyatı nasıl yapılır ?

Göğüs büyütme ameliyatı hastanede, sedasyon veya genel anestezi altında yapılmaktadır. Gelişen cerrahi teknikler ve anestezi metodlarıyla operasyon sonrasında ağrınız minimal düzeyde ve basit ağrı kesicilerle geçebilecek düzeyde olacaktır. Operasyon sonrasında 3-5 gün içerisinde günlük yaşantınıza dönmenizde sıkıntı olmamaktadır.

Meme Küçültme Ameliyatı Nedir?

Meme küçültme ameliyatı, memeden ağırlık ve sarkıklık yapan cilt-meme bezi dokusunun çıkarılması ve geriye kalan memenin daha dik ve estetik olarak iyileştirilmiş durumda şekillendirilmesidir.

Meme Küçültme Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır?

Meme gelişimini tamamlamış, memesinde riskli kitle bulunmayan memesinin büyüklüğünden şikayetçi kadın hastalara yapılır. Kadınsı meme dokusu gelişimine sahip erkeklerde de meme küçültme ameliyatı yapılabilir. 

Meme Küçültme Ameliyatında İz Kalır mı?

Kesi içeren her ameliyatta olduğu gibi meme küçültme ameliyatı da izli bir ameliyattır. Meme küçültme ameliyatından sonra erken dönemde izler daha koyu ve belirgin olabilir. Meme küçültme ameliyatından sonra 6-12 ay içerisinde ameliyat izleri oldukça silik ve cilt rengine yakın bir hal alacaktır. Meme küçültme ameliyatının izi bazı hastalarda fark edilemeyecek kadar silikleşebilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır? Hangi Yöntemler Uygulanır?

Meme küçültme ameliyatı nasıl yapılır? sorusu merak edilen konuların başında gelmektedir. Meme küçültme ameliyatı yapılırken temel basamaklar sarkık olan meme başının daha yukarı bir noktaya taşınması, gerekiyorsa meme başının ufaltılması, fazla olan cilt-meme dokusunun çıkartılması ve kalan dokunun tekrar estetik olarak şekillendirilmesidir. Burada meme başının taşınma şekline ve doku çıkartma yöntemine göre izler değişiklik gösterir. En sık olan iz meme başının etrafında dairesel bir iz ve o izden başlayarak meme altı yeni kıvrımına inen dikey bir izdir. Eğer meme dokusu miktarı çok ise meme altı kıvrımı boyunca da iz olabilir. Ters bir T harfine benzetilebilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Memelerin büyüklüğüne ve uygulanan ameliyat tekniklerine bağlı olarak meme küçültme ameliyatı 2-3 saat civarında sürer.

Erkekte Meme Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Meme küçültme ameliyatı erkeklerde de yapılabilmektedir. Erkek hastalardaki kadınsı meme dokusu gelişimine Jinekomasti denmektedir. Jinekomasti ergenlik döneminde herkeste olurken ilerleyen yaşlarda yüzde 10-15 hastada gerilemeyerek kalıcı hal alır.

  • Çeşitli ilaçlar
  • Beslenme şekli
  • Alışkanlıklar
  • Hastalıklar nedeniyle erkeklerde meme büyüklüğü oluşabilir.

Erkeklerde meme küçültme ameliyatına karar vermeden önce ilk olarak meme büyüklüğünün nedenin ortaya koyulması gerekir.

Jinekomasti düzeltilmesi için karar verilirken ne kadar cilt ve ne kadar doku fazlalığı olduğu dikkate alınmalıdır. Yağsı doku liposuction yöntemi ile alınırken meme başı altında kalan sert doku meme başının koyu bölgesinde yapılan ufak ve iz bırakmayan bir kesi ile girilerek çıkartılır.  Eğer ki memelerde cilt fazlalığı çok ileri ise kadınlarda meme küçültme işleminde yapıldığı gibi izli meme küçültme yapmak gerekebilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
  • Meme küçültme ameliyatı sonrası gece takipler açısından hastanede geçirilir ve bir problem izlenmediği durumda ertesi sabah taburculuk verilir.
  • Meme küçültme ameliyatı sonrası erken dönemde ağır egzersizden kaçınmak gerekir ama ağır bir yatak istirahati gereği yoktur.
  • Yatış pozisyonu olarak ameliyat sonrası 4 hafta boyunca sırtüstü yatmalı ve özellikle yüzüstü yatmaktan erken dönemde kaçınmalıdır.
  • Genelde ilk kontrole kadar ameliyat sırasında yapılan pansumanlar değiştirilmez.
  • Kontrolde yara yerleri kontrol edildikten sonra bir engel yok ise hastanın duş almasına izin verilir.
  • Meme küçültme ameliyatı sonrası uygulanan özel sütyen 6-8 hafta kullanılmalıdır.
Meme Küçültme Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Her bu ölçekte ameliyatta olduğu gibi meme küçültmenin de belli başlı riskleri vardır. Bunların hepsine karşı önlem alınsa da öngörülemeyen durumlar ortaya çıkabilir ancak hepsinin üstesinden gelmek için gerekli müdahaleler ameliyat ekibi tarafından gerçekleştirilecektir.

İlk 24 saatteki en sık risk operasyon bölgesine olan kanamalardır. Bu durum yaklaşık olarak her 100 hastanın 1-2’sinde olabilir. Bu kanamanın miktarı takip edilir ve takipte eğer gerilemeyeceği ön görülürse aynı gece yapılan kısa bir operasyon ile boşaltım işlemi yapılır. Bu durum nihai estetik durumu etkilemez ancak ek bir anestezi altında operasyon anlamına gelir.

Erken haftalarda en sık karşılaşılan komplikasyonlar yara yeri enfeksiyonları ve buna bağlı olabilecek dikiş yerlerinde iyileşme problemleridir. Bu durum özellikle dik izin yatay izle birleştiği, gerginliğin en fazla olduğu yerde daha sık görülür.

Diyabet, sigara, yumuşak doku hastalıkları gibi koşullar bu komplikasyonun riskini yükselttiği için operasyon öncesi diyabetinizin ve yumuşak doku hastalığınızın kontrol altında olması, sigara tüketiminizin mümkünse kesilmesi gerekmektedir.

Bu risk de her 100 kişi de 2-4 dolayındadır. Bu gibi durumlar hemen her zaman pansumanlar ile toparlarken çok nadir şartlarda lokal bir işlemle dikiş atılması gerekebilir.

Meme Küçültme Ameliyatı Sonrası Emzirilebilir mi?

Meme küçültme ameliyatı sırasında süt üreten bezler büyük oranda korunur ve emzirilebilir. Ancak bunun bir çıkarım olduğunun bir garanti olmadığının da bilgisi verilmelidir.

Meme Küçültme Ameliyatı Meme Kanserine Neden Olur mu?

Meme küçültme ameliyatı hiçbir şekilde kansere neden olmaz. Tam aksine doku uzaklaştırıldığı için kanser riskini düşürdüğü konusunda görüşler vardır ancak bilimsel yayınlarda ve geniş serilerde ortaya koyulmuş değildir. Nihai olarak kanser riskini arttırmadığını kesin olarak söylenebilir.

[ ESTETİK CERRAHİDE ]

Diğer İşlemler

  • Yüz Yağ Estetiği
  • Bişektomi
  • Göz Kapağı Operasyonları
  • Kaş Kaldırma Operasyonları
  • Yüz Germe Operasyonları
  • Bacak Estetiği Operasyonları
Yağ enjeksiyonu bir yerden alınan yağ hücrelerinin iğne ile başka bir yere verilmesidir. Alınan yer genellikle karın bölgesidir. Verilen yağ hücreleri yeni yerlerinde yaşamaya devam ederler orada bir dolgu maddesi görevi görürler. Yağ enjeksiyonunun başarısı verilen hücrelerin yaşamaya devam etmesine bağlı. Eğer verilen hücreler ölürlerse birkaç hafta sonra bütün dolgu etkisi ortadan kalkar. Kısaca ölü yağlar erir.


Yüz Yağ Dolgusu Kimlere Uygulanır?

Yüze yağ dolgusu yaşlanma sürecinde 30 lu yaşlardan itibaren uygulanabilir. Yüz yaşlandıkça gözlemlenmeli ve hacmin kritik olarak azaldığı yerler süreç içerisinde takviye edilmelidir. Örneğin 30 yaşında başlayıp, 2-3 senede bir birer seans olacak şekilde, her seansta ihtiyacın yoğun olduğu bölgelere uygulama yapılabilir. Bu stratejiye yağ doku idame tedavisi diyebiliriz.

 Eğer kişi hali hazırda yaşlanmanın ileri evrelerinde ise yüze yağ enjeksiyonu için gereken hacim yüksek olacaktır. Bu durumda genellikle yüz gençleştirme ameliyatlarının bir parçası olarak tek seansta tüm yüze yüksek hacimli yağ doku transferi uygulaması da yapılabilmektedir.

Bu işlem için uygun adaylar her şeyden önce sabırlı ve gerçekçi beklentilere sahip bireyler olmalıdır, zira işlem sonrası oluşan şişlik herkesin kaldırabileceği türde değildir.


Yüze Yağ Enjeksiyonu Nasıl Uygulanır?

Yüze yağ enjeksiyonu küçük idame seansları şeklinde veya büyük replasman seansları şeklinde uygulanabilir. Yüzün tek bir bölgesine sınırlı mini-seanslar poliklinik şartlarında lokal anestezi ile uygulanabilmektedir. Daha geniş alanlara ve daha büyük miktarlarda uygulama yapılacağı zaman ameliyathane şartlarında uygulama yapılmalı ve gerekirse genel anestezi kullanılmalıdır.

Yağ enjeksiyonunda yağlar vücudun yağ fazlası olan yerlerinden alınır. Göbek altı ve diz iç kısmı sık kullanılan ve yüz ile uyumlu alanlardır. Yağın alınacağı yer uyuşturulduktan sonra özel enjektör ve iğneler ile yağ alınır, santrifüj, filtreleme ve transfer gibi işlemlerden geçirilir. Daha sonra özel kanüller (keskin olmayan iğneler) ile doku içine uygulanır. Uygulamada kanül doku içinde hareket eder ve yağı dağıtır. Yağ doku içine adeta örülür. Kanülün doku içindeki hareketi yoğun bir ödem oluşumuna sebep olabilir. Bazen işlemin ödemi verilen yağ hacminin bile ötesinde bir şişliğe yol açabilir. İşlem iğne deliklerinden yapıldığı için dikişsizdir. Yağın alındığı yere küçük bir pansuman yapılır. Yüze antibiyotikli kremler sürülür ve işlem sonlandırılır.


Yüze Yağ Dolgusu Kalıcı mı?

Yüze yağ enjeksiyonu uygulamasının kalıcılığı kafa karışıklıklarına yol açmaktadır. Yüze yağ dolgusu hem kalıcıdır hem de değildir. Şöyle ki; uygulamanın her seansında transfer edilen yağın %10-40 kadarı yaşar, geri kalanı ölür. İşlem neticede bir hücre transferidir ve hücreler vücuttan alınırken, taşınırken, filtrelenirken, enjekte edilirken hasarlanabilir ve ölürler. Transfer işlemi sonucu sağ kalanların da bir bölümü yeni yuvalarında bağlanacak bir kılcal damar bulamaz ise ölecektir. Yani kabaca 10 birim yağ dokusundan 2 birimi hayatta kalır ve hayatta kalan bu 2 biri sizin diğer dokularınız gibi sizinle birlikte yaşayacak ve yaşlanacaktır.
Yanak estetiği olarak da tanımlanabilen bişektomi, yüz hatlarına daha keskin bir görünüm kazandırmak için yanak yağlarının alınmasıyla yapılan bir estetik operasyon türüdür. Hollywood yanağı ve bişektomi iç içe geçmiş terimler olarak zaman zaman birbirinin yerine kullanılabilen ifadelerdir. Bişektomi operasyonu hollywood yanak estetiği ameliyatlarının bir parçası olarak kabul edilebilir. Hollywood yanağında yüzün hatlarını oluşturan diğer yapılara da müdahale edilir ve bişektomiye nazaran daha yüksek düzeyde bir değişiklik sağlanması amaçlanır. Gençlik üçgeni olarak da anılan, elmacık kemikleri ile çene arasında ters üçgen görünümüne sahip yüz şekli elde edilmesi amaçlanan bişektomi operasyonu sayesinde yüz hatlarındaki orantısız görünüm giderilir. Altın oranı yakalama amacıyla gerçekleştirilen bişektomi ameliyatı ile yüz hatları keskinleştirilir. Bu sayede kişinin yüzü daha estetik, çekici ve genç bir görünüme kavuşur. V tipi yüz elde etmek isteyenlerin sıklıkla başvurduğu bir yöntem olan bişektomi, sıklıkla kare ve U tipine sahip kişiler tarafından tercih edilir. Halk arasında yanak inceltme ameliyatı olarak da bilinen bişektomi ameliyatında, yanaklardaki bukkal yağ dokusu estetik cerrahi yöntemleri ile inceltilir. Yanağın içinden yaklaşık 1 cm boyutunda kesi açılarak yapılan işlem, yaklaşık yarım saat kadar sürer ve müdahale yanağın iç tarafından yapıldığı için cilt yüzeyinde kesi izi kalmaz. İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir. Bukkal yağ dokusu yüz estetiğini oluşturan önemli unsurlarından biridir. Bu dokunun büyümesi sonrasında kişilerde yüz hatlarının yuvarlaklaşması, yanakların sarkması ya da bebek yüzü görünümünün oluşması gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Yanaklarda yer alan yağ dokusunun çıkarılması diğer bir ifadeyle “parsiyel bukkal lipektomi” yüz hatları ve estetiği için önemli bir cerrahi girişim olarak kabul edilir. Bukkal yağ dokusu olarak tanımlanan doku, yapısal ya da yaşın ilerlemesine bağlı olarak fazla olabilir. Tombul yanak olarak da tabir edilen görünüme yol açan yanak içindeki yağ yastıkları, kişinin olduğundan daha yaşlı ya da kilolu görünmesine neden olabilir. Üçgen formda, keskin bir yüz görünümüne sahip olmak isteyenler tarafından sıklıkla başvurulan bişektomi ile yanağın iç tarafında açılan yaklaşık 1 cm'lik kesiden alınan yağ dokusu sayesinde yüz hatları inceltilebilir. Cilt yüzeyinde herhangi bir ameliyat izi kalmasına yol açmayan operasyon sayesinde yanak bölgesinde bulunan asimetrik görünüm de giderilir. Kişinin yüz hatlarının keskinleşmesi, elmacık ve çene kemiğinin belirgin hâle gelmesini sağlanır.
Bişektominin avantajları nelerdir?
Diğer operasyon türlerine göre bişektomi faydaları şu şekilde sıralanabilir: İşlem süresi kısadır ve hastanede yatış gerektirmez. Lokal anestezi altında yapıldığından operasyon sonrası mide bulantısı gibi anesteziye bağlı semptomlar görülmez. Yuvarlak ve tombul yüz hatlarına sahip olan kişilerin rejim, diyet ve sporla elde edemediği yüz hatları kısa sürede elde edilir. Dolgu ve protez uygulaması bulunmadığından daha etkili ve pürüzsüz bir görünüm sağlar. Yanak içinde bulunan yağ dokusu çıkarıldığından kilo alınması, yüz hatlarının eski hâline dönmesine yol açmaz. Operasyon sonrası iyileşme süreci hızlıdır. Cilt yüzeyinde kesi olmadığından estetik açıdan bir problem yaratmaz.
Bişektominin dezavantajları nelerdir?
Bişektomi cerrahisi genel olarak güvenli kabul edilen bir cerrahi işlemdir. Ancak her operasyonda olduğu gibi bişektomide de kanama ve enfeksiyon riski bulunur. Nadiren de olsa çıkarılan yağ miktarındaki farklılığa bağlı olarak yanaklar arasında asimetrik görünüm oluşabilir.Bişektomi operasyonunun diğer dezavantajları ve oluşabilecek olası komplikasyonları aşağıda sıralanmıştır: Aşırı kanama Enfeksiyon Anesteziye karşı vücudun tepki vermesi Hematom Ağız açıklığının kısıtlanması Deri altı su toplanması Tükrük bezi hasarı Fasiyal sinir hasarı Elmacık kemiğinin altındaki yağ dokusunun çıkarılarak yüzün estetik hatlarının yeniden oluşturulmasının hedeflendiği bişektomi operasyonu oldukça popüler bir konudur. Bişektomi operasyonunda oluşabilecek yukarıda belirtilen ve meydana gelebilecek diğer komplikasyonların önlenebilmesi için estetik operasyonların uzman eller tarafından ve uygun hijyen ortamlarında yapılması son derece önemlidir. Eğer siz de bişektomi yaptırmayı düşünüyorsanız operasyon sırasında oluşabilecek olası komplikasyonların giderilebilmesi için uygun ortamın sağlandığından emin olun.
Göz kapakları bakışlarla birlikte yüz estetiği açısından çok büyük önem taşır. Göz kapaklarında oluşan sarkma, kırışıklık, şişlik vb problemler göz estetiğini ve dolayısıyla yüz estetiğini olumsuz etkiler. Üst göz kapağında genellikle yaşa bağlı olarak görülen kırışıklıklar, deri sarkmaları ve yağ birikintileri estetik problemler oluştururken alt göz kapağında genellikle göz altı şişlikleri ve kırışıklıklar görülür. Kimi zaman yaşa bağlı olarak kimi zaman da genetik özellikler nedeniyle alt ve üst göz kapaklarında ortaya çıkan çeşitli estetik sorunların giderilmesi göz kapağı operasyonları (blefaroplasti) ile mümkündür.
Yüz estetiğinin en büyük bileşenlerinden olan kaşların düşüklüğü ve olması gereken daha aşağı sarkık olarak durması kişinin daha yorgun ve yaşlı görünmesine neden olur. Bu sorunların giderilmesi kaş kaldırma operasyonlarıyla mümkündür. Bu operasyonlar sırasında hem kaşların yüzdeki genel duruşları düzeltilir hem de kaş ortası ve çevresindeki kırışıklıklar giderilir. Kaş kaldırma operasyonları kimi zaman göz kapağı ve yüz germe operasyonlarıyla kombine bir şekilde uygulanarak kişiye daha genç ve estetik bir görünüm kazandırılabilir.
İlerleyen yaşa ve zamana bağlı olarak yüz dokuları aşağı yönde bir hareketle sarkar ve çöker. Bu sarkma ve çökmeler yaşlılık görüntülerinin en belirgin özellikleridir. Yüz şeklini eski haline getirmek ve kişiyi daha genç bir görünüme ulaştırmak yüz germe operasyonlarıyla mümkün olur. Temel olarak yüz germe operasyonları, yüz dokularının asılarak kaldırılması ve düzeltilmesi, bunun yanında da sarkmış fazla derinin alınmasına dayalıdır. Yüz germe operasyonlarına kimi zaman kaş kaldırma ve göz kapağı operasyonları da eşlik eder. Bu şekilde kombine olarak kişi daha genç bir görünüme kavuşturulur.
İnce ve güzel bacaklar eski çağlardan beri güzellik tanımlarında önemli bir yere sahip olmuştur. Bacaklardaki sarkmalar, çıkıntılar, eğrilikler, çarpıklıklar vb nedenlerle estetik görünümün kaybedilmesi kişiler açısından olumsuzluklar yaratır. Bu estetik eksiliklerin giderilmesi bacak estetiği uygulamalarıyla mümkündür. Yağ enjeksiyonları, uyluk germe operasyonları, diz estetiği operasyonları ve ince bacaklara uygulanan protezler, bacak estetiği uygulamaları arasında sayılabilir.