[ Safir Saç Ekimi ]

Hakkında

Safir saç ekimi,kanallar açılırken son teknoloji safir bıçakların kullanıldığı fue saç ekimine verilen isimdir .

Safir Bıçak Nedir?

Yaygın kanının aksine safir bıçaklar doğada bulunan mavi renkli safir taşından üretilmez. Safir bıçaklar, sentetik safirden (Al2O3 = alüminyum oksitten üretilir) olan tek bir kristalden yapılır; bu madde normal çelikten yüzlerce kat daha serttir, bu sebeple keskinliklerini uzun süre muhafaza ederler. Safir kristaller özel makinalarda üretimin her aşaması kontrol edilerek kusursuz bıçaklar haline getirilir.

[ Safir Saç Ekimi ]

Avantajları

Doku Zedelenmesi azdır, iyileşme süresi hızlıdır.
fue saç ekiminden daha sık ve daha doğaldır.
metal alerjisi olanlar için safir saç ekimi en iyi yönetemdir.
enfeksiyon riski çok düşüktür.
[Safir Saç Ekiminde ]

Sıkça Sorulan Sorular

Safir Saç Ekimi Yönteminin Özellikleri Nelerdir?

2016 yılından beri uygulanan safir saç ekimi diğer yöntemlere göre göreceli olarak yenidir. Safir bıçaklar sık kanalların değişik yönlerde açılmasına olanak vermesi sebebi ile bıyık, sakal ve kaş ekimi için de uygulanmaktadır. Oldukça pratik bir uygulama stiline sahip olan bu teknik etkili sonuçları ile diğer yöntemlere göre sıklıkla tercih edilmektedir. Uygulanan bu yöntemin özellikleri arasında iyileşme sürecinin daha hızlı olması ve yine bu sürecin daha ağrısız ve acısız olması en önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Dhi saç ekimi günümüzde saç ekiminde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Bu teknik ile saç ekim işlemi alım ve ekim olmak üzere iki ana safhaya ayrılabilir. Diğer yöntemlerde de uygulanan FUE veya FUT alım teknikleri ile toplanan greftlerin  özellikli cihazlarla ekim yapılmak istenen alana yerleştirilmesi işlemidir. Aynı zamanda ”Kalem Tekniği” olarak da bilinen bu uygulamada; özel ince uçları bulunan ve greftler teker teker içine koyularak basıldığında grefti direkt deriye nakleden özel ekipmanlar/kalemler kullanılır. Yine lokal anestezi ile gerçekleştirilen bu operasyon diğer saç ekim tekniklerine göre ekipte daha fazla kişinin çalımasını gerektirir aksi takdirde işlem daha uzun sürer, bu sebeple DHI üstüne uzmanlaşmış geniş ekibi olamayan kliniklerde transfer edilebilecek greft sayısı sınırlıdır . Ekim yapılacak bölgedeki saçların kesilmeden ekim yapılabilecek olması, saç ekimi sonrası görüntüsünü işi, sosyal statüsü ve/veya  farklı sebeplerden dolayı dert edenler için de ayrı bir avantaj sunmaktadır. Bu yöntemde kullanılan kalemler 1980’li yıllarda uzak doğuda kullanılmaya başlanmış olup o günden beri geliştirilerek kullanılmaktadır. 2000’li yılların ortalarına doğru Avrupa’da istedikleri sonuçları alamayan bazı cerrahlar DHI ekim yöntemini kurtuluş olarak görmüş olup, bu cerrahların bu yöntemi Avrupa’da tanıtması nedeni ile yeni bir yöntem algısı oluşmuştur. DHI safir FUE yöntemlerini karşılaştıran bir bilimsel çalışma mevcut değildir, bu sebeple birini diğerinden üstün tutmak da çok mantıklı değildir. Her yöntemin kendine göre avantajları vardır. Her hasta için uygun bir yöntem değildir. Kişinin DHI saç ekimi tekniği ile saç ekimine uygunluğu detaylı sağlık geçmişi incelemesinin ardından doktor kontrolünde belirlenir. Bu teknik için uygun hasta seçimi çok ama çok önemlidir. Yüksek greft sayılarına ihtiyaç duyacak hastalara uygulanması operasyonun çok uzun saatler boyunca sürmesine, bu nedenle açıkta uzun süre kalan greftlerin kalitelerini tamamen veya kısmi olarak kaybetmesine sebep olabilmektedir.

Safir Saç Ekimi Neden Önemlidir?

Safir saç ekimi kullanılan bıçakların son teknoloji olup, daha sık, daha sabit insizyonlar (kanallar) yapılmasına olarak verir. Bu sebeple safir saç ekimi ile alınabilecek sonuç diğer tüm faktörler aynı olduğunda hasta için olabilecek en iyi sonuçtur. İyileşme sürecinin hızlı olması, ödemin az olması, iyileşme döneminde ağrı ve acının az olması hasta konforuna inanılmaz katkılar sağlar. Yüzeyi pürüzsüz olup mikroplar tutunamadığından enfeksiyon riski ciddi oranda azalır. Safir saç ekimi yöntemi diğer yöntemler ile karşılaştırıldığında hastalar için en iyi ve konforlu yöntemdir.

Safir Saç Ekimi Öncesi Neler Yapılmalıdır?

Safir bıçaklar ile yapılacak FUE yöntemi, Safir FUE,  öncesi işlemi gerçekleştirecek doktora muayene olmak gerekmektedir. Varsa en ufak bir sağlık sorunu ya da kullanılan ilaçlar belirtilmelidir. Doktorun önerisi dahilinde kişiye göre sigara ve alkol alımını bir hafta öncesinden ya da 3-4 gün öncesinden bırakması gerekebilir. Kan sulandırıcı kullanılıyorsa bir hafta öncesinde bırakılması gerekir, böyle bir durumda mutlaka kan sulandırıcıyı reçete eden doktora danışılmalıdır. Saç kaybı olan kişiler minoxidil kullanıyor olabilir, bu ilaç işlem sırasında kanamayı artıracağı için bir hafta öncesinden bırakılmalıdır. Safir fue işleminin bir cerrahi işlem olduğu unutulmamalı ve kişiler kendilerine bu disiplinde yaklaşan klinikleri tercih etmelidirler.

Safir Saç Ekimi Sonrası Neler Yapılmalıdır?

Kolay bir iyileşme sürecini beraberinde getirmekte olan safir saç ekimi yöntemi sonrası yine de bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Her ne kadar bahsedilmesi gereksiz gibi gelse de hastaların 10 gün boyunca kafalarını çarpmaktan veya bir yüzeye sürtmekten kaçınmaları gerekmektedir. İlk günlerde düğmeli ya da fermuarlı kıyafetler giymek bu riski önemli derecede azaltır.  Kliniğimizden verilen ilaçların düzenli kullanımı iyileşme sürecini daha çabuk ve konforlu geçirmenizi sağlayacaktır. Bunların yanında 15 gün boyunca aşırı terlemeyi önlemek gerekir. Kliniğimiz safir fue saç ekimi sonrası bir ay boyunca ağır kardiyak egzersizlerin, sauna ve hamam gibi ıslak alanların kullanımının ve yüzme aktivitelerinin kısıtlanmasını önermektedir; kişiler birinci ayın sonunda bu aktivitelerine geri dönebilirler.

Safir Saç Ekiminden Sonra Saçlarım ne zaman uzar?

Safir saç ekiminde ekilen saçlar operasyondan hemen sonra uzamaya başlar. FUE saç ekimi yaptıran kişilerin çoğunda ilk 2-3 haftadan sonra dinlenme safhası olarak da bilinen telogen effluvium safhasına girerler ve dökülme gerçekleşir. Bu dökülme şok kayıp ( shock loss ) olarak da adlandırılır. İşlemden 6 ay sonra bu saçlar uzamaya başlar ve 1. yılın sonunda sonuç büyük oranda görülür. Tam olarak sonucu görmek ise 2 yıl kadar sürer.